Ancient Cities for Endemic Flora, Apollo to Athena

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Sivil Toplum Diyaloğu V Programı tarafından desteklenen Ancient Cities for Endemic Flora, From Apollo to Athena (A to A) (Apollo'dan Athena'ya Antik Kentler & Endemik Çiçekler) projesi Antalya Orkidelerini ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği (ANTOK) yürütücülüğünde, Hellenic Society for the Protection of Nature (HSPN, Yunanistan) ile birlikte gerçekl

Ancient Cities for Endemic Flora, From Apollo to Athena (A to A) Projesi, kapsamında bilhassa arkeolojik zenginliğiyle öne çıkan antik bölgelerde yayılış gösteren doğal ve arkeolojik zenginliklerin taranması, daha önce ANTOK tarafından bölge yayılışları saptanan ve IUCN (International Union of Conservation of the Nature) kriterlerine göre kritik olarak tehlike altındaki bitki türleri üzerine araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütülmektedir. Bu bağlamda araştırma yapılan antik kentlerin arkeolojik zenginlikleri eşliğinde bu türlerin de varlıklarının tanıtılması ile bir yandan türlerin gelecek nesillerinin koruma altına alınması sağlanırken bir yandan da ekoturizm anlamında gözlem altında sürdürülebilir kullanımları planlanmaktadır.

Arkeolojik alanlar gibi hassas koruma gerektiren alanlar günümüzde yoğun ziyaretler, hızlı kentleşme ve bilinçsiz turizm faaliyetleri nedeniyle tehdit altında. Çalışma, Antalya gibi hem doğal kaynakların son derece çeşitlilik gösterdiği, hem de arkeolojik kalıntı ve tarihsel geçmiş konusunda oldukça zengin değerlere sahip olan bir ilde bu kaynakların korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve geliştirmesi amacıyla “En İyi Uygulama (Best Practice)” metodolojisi izlenerek sürdürülmekte. "En iyi uygulama" yöntemi, çeşitli düzeylerde sürdürülebilir, çevre sorunları ve ilgili politika önerilerini etkileyen faktörleri araştırmak için yararlı bir araç. Bu metodolojinin ilginç bir aşaması, standartların stratejiye ve projenin amacına göre seçildiği “En İyi Uygulama Modellerinin” oluşturulması. En iyi uygulamaların gözden geçirilmesi için veriler ve kaynaklar, flora koruma ve yönetiminde uzmanlar tarafından seçilerek inceleniyor. Proje çıktılarının, hedef gruplarına ve ilgili aktörlere sunularak yaygınlaştırılması sağlanıyor. Bu amaçla projenin ortağı olan Türkiye ve Yunanistan’da çalışma ziyaretleri düzenlenen ortak çalışma gruplarında katılımcılar, endemik ve hassas türler odaklı yerel florayı izleme ve bu bölgelerde veri toplama amacıyla araştırmalar yapıyor.

Projenin eğitim ayağında ise, yenilikçi ve daha önce flora çalışmalarında çok fazla kullanılmamış olan paydaşların farkındalıklarının arttırılmasını hedefleyen eğitim stratejileri geliştiriliyor. Eğitim sürecinde çok farklı yararlanıcı ve çalışana (arkeologlar, turist rehberleri, arkeolojik alan çalışanları, koruma kurulları temsilcilikleri, yönetimde söz sahibi otoriteler, ilgili bakanlık temsilcileri vb.) hitap edebilecek ve şimdiye kadar çok fazla uygulanmamış aktif katılımlı flora yönetimi ve hassas türlerin korunması amaçlı hedef odaklı stratejileri içerisinde barındıran eğitimler düzenleniyor. Doğa koruma konuları açısından yenilikçi bir yaklaşım olan "Stratejik Eylem Planı Oluşturma" yöntemi, ilgili paydaşlarla iletişimi içeren bir süreç olması, ilişkiye dayalı ve çok çeşitli yerel toplulukların (erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, profesyoneller ve profesyoneller olmayanlar vb.) katılımını kolaylaştırır nitelikte olması nedeniyle projenin uygulama aşamalarında kullanılması projenin özgünlüğünü artırıyor.